Christ of the Abyss - Derinlerin İsa'sı

Christ of the Abyss İtalya'da Camogli ve Portofino arasında bulunan İsa'nın bronz heykelidir. Dilimize "Derinliğin İsa'sı" diye çevrilmiş heykelin adı . 

Heykel , tüplü dalışın öncülerinden İtalyan dalgıç Dario Gonzatti'nin 1950 de bir dalış sırasında ölümünden sonra, yine İtalyan dalgıç Duilio Marcante'nin fikriyle yapıldı. 

Duilio Marcante denizin dibinde bir İsa heykeli yapılması için çok ısrar etti ve sonunda 22 Ağustos 1954 yılında San Fruttuoso Koyu'na denizin altına yerleştirildi.

2,50 metre boyunda olan heykel ,İtalyan heykeltraş Guido Galletti tarafından denizdeki insanları ve dalgıçları koruması için yapıldı. 

İtalyan ordusu tarafından -pek çok dalgıçın yardımıyla birlikte- denizin 15 metre altına yerleştirildi. (Bazı kaynaklarda 17 metre derinliğinde olduğu yazıyor)

İsa başını ve kollarını yukarı kaldırmış yüzeyi - ya da cenneti- işaret ediyor ve barış işareti için bekliyor.

Heykel eski madalyalardan,gemi parçalarından ( hatta Amerikan Ordusu'nun bağışladığı denizaltıların pervaneleri) ve çanlardan yapıldı. 2003 yılında artan korozyon sebebiyle denizden çıkarılıp restore edildi.

Heykeli görmek için yapılacak dalış nispeten basit ve özel herhangi bir teçhizat gerektirmiyormuş. Dalış yapma imkanı olmayanlar için heykelin bir kopyası San Fruttuoso kilisesinin içine yerleştirilmiş.  

Orijinal alçı dökümü Marina di Ravenna'da bulunan Ulusal Sualtı Faaliyetleri Müzesi'nde sergileniyor.

 Heykelin bir kopyası Egidio Cressi'nin teklifiyle Florida,Key Largo'da sergilenmeye başlanmış .

Yine bir kopyası rezervuarın gelişigüzel tüketilmesini önlemek amacıyla 17 Eylül 1972'de Val Malenco'daki Palü Gölü'ne yerleştirilmiş. 

Cenova "Famiglia Costa" gemicilik şirketi İsa heykelinin küçük bir kopyasını Greneda halkına bağışladı. 

John Pennecamp Coral Reef State Park , Christ of the Abyss suyun altına indirilirken , Florida

Balık gözü kamerayla Christ of the Abyss , Key Largo,Florida

Fotoğraflar: Florida devlet arşivi

Ana Kaynak

Biliyor Musunuz ?

 

Bir konserve dolusu kuruyemiş uzayda böyle görünüyor.

Eğlenceli astronot Chris Hadfield uzayla ilgili bilgiler paylaşmaya devam ediyor. Galerinin devamını görmek için burayı ziyaret edebilirsiniz . Twitter hesabında da uzaydan çektiği oldukça şahane fotoğraflar paylaşıyor Chris Hadfield,takip etmenizi öneririm. 

Hayko Cepkin'in hayatta en çok korktuğu şey ellerini kaybetmekmiş. 

Benim de en çok korktuğum şeylerden bir tanesi ...

Daniel Feuerriegel nam-ı diyar Agron ! 32 yaşında Avustralya'lı oyuncu. Hepimiz Spartacus'ten tanıyoruz onu.

Daniel'in doğuştan gelen bir kalp hastalığı var. Sol göğsünün üstünde gördüğünüz iz dizi için değil. Kalp pili takılırken yapılan ameliyattan kalma bir iz. Bilgisayarın karşısında "aman yavaş! aman durun vurmayın bişey olcak !" diye yüreğim ağzıma gelse de kalp pili kullanıyor olması özel hayatında ve oyunculuk hayatında bir engel yaratmıyormuş.

The Walking Dead : Zombi makyajı nedir,nasıl yapılır?

"Previously on AMC's The Walking Dead" 

giriş cümlesi ile gönlümüzde taht kuran zombilere bi bakalım ...

Beni en çok etkileyen sahnelerden biriyle başlamak istiyorum. Webisode bölümlerini izlemediyseniz buyurun

Öncelikle uyarmak isterim bol kanlı fotoğraflar sizi bekliyor. Ama merak etmeyin bunların hepsi makyaj.

(mesleki deformasyon ...)

Zombi makyajı nedir nasıl yapılır? Elimde belgeler var cuma günü açıklıycam ! ;)

Şu görmüş olduğunuz güzel insanlardan sadece Rick Grimes ölmedi dizide. Olağanüstü oyunculuğu için Andrew Lincoln'ü tebrik etmeden geçmek istemem. Geri kalanların hepsine gıcıktım onları tebrik etmiyorum. Shane'in zombi halinden de korkmadım değil ama. 

Vee işte adamımız Gregory Nicotero! Özel efekt tasarımcısı,oyuncu ve yönetmen.

The Walking Dead dizisinin yapımcılarından bir tanesi ,değişik sezonlarda toplam 8 bölümünde yönetmenlik yapmış,dizinin makyaj uzmanı . 

Aynı zamanda dizide oynamışda. Amy'yi ısıran,Deer'i yiyen zombi bir de Woodbury'deki aylaklardan bir tanesiymiş. Bunlar bir tek Arka Sokaklarda mı oluyor sandınız? 

Bunlar napıyo böyle dediğinizi duyar gibiyim. Hemen açıklıyım. 

Oyuncular kamera önüne geçmeden önce "zombi okuluna" gidiyorlar. Greg Nicotero oyunculara nasıl zombi gibi davranacaklarını öğretiyor. 

Bu arada işte buyrun Amy'yi ısıran zombi :

Zombi makyajları kahramanlar,yani ön plan,orta plan ve derin arka plan diye 3'e ayrılıyor.

Kahraman zombilere tepeden tırnağa detaylı makyaj yapılıyor. Orta plandaki oyuncuların yüzlerine ışık ve gölgeler uygulanıyor. Tamamen makyaj yapılmadığı için kameraya fazla yaklaşmıyorlar. Arka plandakilerse maske takıyorlar.  

Greg Nicotero'nun en iyi makyaj ve en iyi görsel efekt dalında yığınla adaylık ve ödülleri var. 

2011,2012,2013'te The Walking Dead'le Emmy Ödüllerine en iyi makyaj ve en iyi görsel efekt dallarında aday oldu , 2011 ve 2012'de en iyi makyaj dalındaki ödülleri kazandı. 

Greg Nicotero'nun Walking Dead dışındaki projelerine de şöyle bi göz atalım ...

Breaking Bad, Kill Bill Vol1-Vol2, Narnia Günlükleri :Aslan,Cadı ve Dolap, Narnia Günlükleri:Prens Caspian, Sin City, Hitchcock, Dune, The Pasific, Piranha 3D, Water for Elephants, Paul, Spiderman3 , Poseidon, Casino Royale, Predators, The Green Mile, Hulk, Scream, Scream2, Pulp Fiction, Oz The Great and Powerful, ... liste böyle uzayıp gidiyor ... 

Sıra geldi en sevdiğim kısma. İlk bölümdeki bisikletli kızı bilirsiniz. Bilmeyenler için :

Tam "Özel efektlerine ,greenbox'ına kurban olduğum Hollywood neler yapıyor" derken bir de ne öğreneyim? Bu ablamız tam bir makyaj harikasıymış meğer. Yanlış okumadınız. Gerçekten kukla değil,animasyon değil. Makyaj.

Bakın bir de Selfie çakmış :

Allaam ben de böyle makyaj yapmak istiyom !

Greg Necoreto bisikletli kızın hikayesini anlatıyor ardından da makyajın nasıl yapıldığını hızlandırılmış bir şekilde görüyoruz.Üşenmeyin izleyin bi

Yaaaa nasıl ağzınız açık kaldı di mi? Biz de kenar mahalle hallowen partilerinde gözüme biraz daha ketçap süreyim,burnuma sakız yapıştırıyım da kırmızıya boyuyım gerçekçi olsun diye kendimizi yırtalım. 

Ve son olarak 

Behind the Scenes

 

The Tudors

Bugünlerde bütün boş zamanlarımı The Tudors izleyerek geçiriyorum. 2007-2010 tarihleri arasında yayınlanmış İngiltere-Kanada ortak yapımı bir dizidir kendisi. Dizi,İngiltere Kralı VIII. Henry'nin hayatını,iktidarını,altı evliliğini,İngiltere Kilise Reformunu ve çalkantılı İngiltere Sarayını anlatmaktadır. Niye izlemek için 4 sene beklediğimi sormayın,ben de bilmiyorum. 

Bir sahne tasarımcısı adayının "içinde olmayı ancak rüyamda görebileceğim cinsten yapımlar listesi"nde başı çekenlerden bir tanesi The Tudors. Öyleyse hemen kendi mesleğimle alakalı kısma geleyim ...

İşte karşınızda Joan Bergin . Dizinin kostüm tasarımcısı. Tudors dizisiyle 2007,2008,2009 ve 2010 yıllarında Outstanding Costumes for a TV series  dalında 4 kez Emmy'ye aday olmuş,3'ünü kazanmıştır. 2009da ödülü Pushing Daises dizisine kaptırmış.

 Aynı zamanda Guilt Awards,İrlanda Televizyon ve Sinema Ödülleri'nde Tudors'la bolca adaylığı bulunmakta. Camelot dizisi ve Christian Bale ile Hugh Jackman'ı ağzımız açık izlediğimiz The Prestige filminin de kostüm tasarımcılığını yapmış kendisi. Şu anda yeni gözdemiz olma yolundaki The Vikings'in kostümlerini yapıyor. 

Bol Emmy Ödüllü kostümlere şöyle bir bakalım,daha sonra detaylarıyla bakıciizz

"8. Henry dönemi kostümünü gelin bir de benden dinleyin" diyecek halim yok burda. İlgimi çeken kısımları paylaşıyorum. Tabii ki ilgimi çeken kısımlardan bir tanesi de Jonathan Ryhs Meyers.

Her ne kadar hiç makyaja gerek olmadan Legolas'ı oynayabilecek kapasitede kulaklara sahip olsa da erkek güzeli tanımını karşılayabilecek birkaç isimden bir tanesidir. Dengesiz kral rolünü çok iyi oynamış. Şimdi, izlenecekler listemde bir numarada duran Dracula dizisinde oynuyor. 

Evvet bu Henry Cavill o Henry Cavill , bu Natalie Dormer o Natalie Dormer . Siz de izlediğiniz dizideki bir oyuncuyu başka bir projede başka bi kılıkla görünce şaşıranlardansanız işte bu resim tam şaşırmalık . 

Natalie Dormer kızımız Game of Thrones'da bizim bitch king'le evlenecek bu sezon. Tez zamanda yola getirir hiç şüphemiz yok.

 Man of Steel vizyona girdiğinde yurtdışında olduğumdan sinemada izleyememiştim. Henry Cavill'ı o zaman tanıyor olsaydım tatili yarıda keser, gelir izlerdim.  En kısa zamanda izliyciiim. 

Lafı fazla uzatmadan sizi Tudors'la baş başa bırakıyorum :

    

BONUS - Behind The Scenes